6 Haziran 2016 Pazartesi

, , , , , ,

Rule [Dövmeli Adamlar Serisi #1] {bir kitap}




Rule Archer gibi bir baş belası için Shaw Landon, kibirli ve kusursuz bir prensesti. Üstelik o, ölmüş ikizinin yakın arkadaşıydı. Shaw, başkalarının kurallarıyla yaşıyordu, Rule ise kendi kurallarını koyardı. Onun gibi bir iyi aile kızına vakti yoktu, bu kız onun gerçekte kim olduğunu görebilen tek kişi olsa bile…

Shaw Landon, Rule'u ilk gördüğü günden beri seviyordu. Oysa Rule, Shaw gibi başarılı bir tıp öğrencisinin istememesi gereken her şeye sahipti. Ama Shaw, Rule'un ürkütücü piercinglerinden, dövmelerinden ya da vahşi tavırlarından korkmazdı, ona uygun olmadığını bilse bile…

Tesadüf eseri unutulmaz bir gece geçirirler. Artık bir soruya cevap bulmaya çalışacaklardır: Bu iki zıt karakter büyük bir aşk mı yaratacaklar, yoksa birbirlerinin hayatını zindana mı çevirecekler?






Yazar: Jay Crowner
Orijinal Adı: Rule
Seri: Dövmeli Adamlar Serisi
Yayın Evi: Aspendos Yayınları
Sayfa Sayısı: 360
Goodreads Puanı: 4.17/5


Kitap her ne kadar kötü çocuk iyi kız hikayesi olsa da o bilinen klişeleşmiş kurguya sahip değildi. Ne Rule tam olarak hiçbir şeyi umursamayan bir kötü çocuktu ne de Shaw saf bir kızdı. Her ikisi de aslında içlerinde farklı birer kişilik barındırıyordu diyebilirim.
Ve yine her ne kadar içindeki aşk ön planda olsa da öyle vıcık vıcık denebilecek itici bir durum yoktu. Rule da Shaw da gayet yerinde tepkiler veriyordu. Üstelik aile ilişkileri de çok iyi işlenmişti. Biraz zorlarsak eğer aşktan çok aile ilişkilerini ele aldığını da söyleyebiliriz. Her iki karakterimiz de ailesiyle sıkıntılar yaşıyor. Birinin ailesi fazla ilgisizken birinin ailesi de fazla ilgiliydi. Her iki ebeveyn tipini de çok iyi aktarılmıştı. Ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim Rule'un annesinden kitap boyunca nefret ettim. Shaw'ın annesi bile ondan çok daha iyiydi. Nasıl bir anne kendi öz evladına o şekilde davranır ki?

Karakterleri gerçekten çok harikaydı. Hem Rule hem de Shaw oldukça tatlıydı. Normale ana karakterlerle sıkıntı yaşarım ama bu sefer her iki ana karakterimizi de çok sevdim. Karakterlerin değişim süreçleri de çok yerindeydi. Birbirlerini etkileme şekilleri ne çok abartılıydı ne de çok ağır.
Yan karakterlere gelecek olursak zaten çoğunun serinin ilerleyen kitaplarının ana karakterleri olduğunu düşünecek olursak hepsini gelecek kitaplarda daha iyi tanıyabileceğimizi düşünüyorum. Bu kitapta daha çok yer almasını istediğim karakterler olsa da umuyorum ki ilerleyen kitaplarda yazar bunu telafi edecektir.

Yazarın anlatımı da oldukça çekiciydi. Kitabın içine rahatça alabiliyordu. Ayrıca hoşuma giden bir diğer nokta da şuydu ki yazarın belli başlı birkaç görüşünü kitaba aktarmaya çalıştığı belliydi ve bunu o kadar profesyonel bir şekilde yapmıştı ki rahatsızlık vermiyordu. Söylemek istediklerini diyalogların içine çok güzel harmanlamıştı.

Ancak kitapta beni rahatsız eden bir iki şey vardı.
İlki çeviri. Gerçekten çeviri çok sıkıntılıydı. Çoğu cümle moda mod çevrilmişti ve anlamayı fazlasıyla zorlaştırıyordu. Çok fazla anlatım bozukluğu vardı. Çevirisin bu şekilde olduğunu bilseydim İngilizce olarak okurdum. Bir ara o kadar çok yanlış gözüme battı ki kitabı yarım bırakmayı bile düşündüm. Ancak diğer kitaplarda çevirinin düzeldiğini duydum. Bu biraz daha içimi rahatlattı.
İkincisi ise yazarın bütün karakterlerin dış görünüşü kusursuz yapmasıydı. Hiçbir şekilde dış görünüşünde problem olan karakter yoktu. Hepsi tapılası bir fiziğe, aşık olunası bir yüze sahipti. Bu beni fazlasıyla rahatsız etti. En azından birkaç karakterde ufakta olsa kusurlar olsa daha iyi olabilirdi.


[Bu arada serinin kapakları ciddi manada çok çirkin. Rule kesinlikle kapaktaki arkadaş değil. O şekilde hayal etmeyin. Hoş değil.]

2016



Share: