Çoktan izlemiş olmam gereken filmleri yeni yeni izlemeye başladım. Bunlardan biri de Forrest Gump. Neden şu ana kadar izlememişim bilmiyorum fakat şunu söyleyebilirim ki film inanılmaz güzeldi. Kendimi bir film uzmanı veya eleştirmen ilan etmiyorum. Burada yalnızca film hakkında kendi düşüncelerimi ve bana hissettirdiklerini sizlerle paylaşacağım.
Forrest Gump, oldukça sevimli olmasının yanı sıra insanı dünyay farklı bakış açılarıyla bakmaya zorlayan bir filmdi. Çoğu şeyin aslında başkaları tarafından çok farklı yorumlanabileceğini gözler önüne seriyordu.
Filmde sanırım en çok bana dokunan sahne en başlarda Forrest, Jenny'nin babasını anlatırken "çok sevgi dolu bir adamdı Jenny ve kız kardeşlerini sürekli öper ve okşardı" tarzında bir cümle kurmasıydı. Bir insan bir olayı ancak bu kadar yanlış ve masumane anlayabilirdi. Bir de bunun üstüne Jenny'nin Forrest ile tarlalarında yaptığı dua beni çok etkiledi.
Forrest hayatı boyunca hiçbir şeyi sorgulamamış bir adam olmasının yanı sıra hiç isyan veya sistem eleştirisi yapmadan, önüne ne konuursa onu kabul ederek yaşamıştı. Bu da ona büyük başarışar getirdi. Zamanla ne kadar ilerleme kaydettiğini gördük. Bir yerden sonra insan yok artık dese bile onun bu başarılarını izlemek keyifliydi.
Ayrıca bizim iyi kalpli, sevimli Forrestımız eline geçen her şeyi sevdikleriyle paylaşmaktan, insanların hayatlarına dokunmaktan a asla geri durmadı. Birileri ona aptal dese bile birçok insanın hayatını güzelleştirmeye devam etti.
Aynı zamanda ölmüş olan arkadaşına verdiği sözü bile tutacak kadar dürüsttü.
Gelelim Ton Hanks'in mükemmel oyunculuğuna. Forrest karakterinin bir yerden sonra gerçek olabileceğini inandıracak kadar harika oynuyordu. Bana kalırsa Forrest gibi bir adamı oynamak çok kolay olmasa gerek. Bir de bunun üstüne bu kadar başarılı bir şekilde oynamak inanılmaz. Ne diyebilirim ki! Bu film ile aldığı en iyi erkek oyuncu oscarı tam olarak doğru yere gitmiş.
Filmdeki favori sahnelerim sanırım Teğmen Dan'in teknenin tepesinde, o fırtına sahnesinde Tanrı ile yüzleştiği sahne ve havuzdaki sarılma sahneleriydi. Her ikisi de oldukça etkileyiciydi.
Unutmadan yine filmin başındaki forrest'ın annesine tatilin ne olduğunu sorduğu sahne de beni çok etkilemişti.
Forrest Gump, genel olarak izlenmesi keyifli, yer yer güldürürken yer yer gülümseten hem tatlı hem düşündürücü bir filmdi. Daha basitçe en kısa yoldan insana hayatın sadece bir çikolata kutusundan ibaret olduğunu gösteriyordu.
Notlar;
- Filmde en çok hoşuma giden detay Amerika başkanları (özellikle Kennedy), John Lenon gibi isimlere yer verilip daha sonra Forrest'ın onların hayatlarının kalan kısımları ile ilgili bilgi verdiği kısımlardı.
- Jenny ve Forrest'ın dostluğu ne olursa olsun çok güzeldi.
- Her ne kadar filmin çoğunda kendisine hakaret etsem de Jenny karakteri aslında çok sevdiğim bir karakter oldu.
- Bankta oturup Forrest'ı dinleyen insanların hepsini çok sevdim. Hepsi değişik tiplerdi. Özellikle en sondaki kadın favorimdi.
- En son sahne inanılmaz güzeldi.
- Uutmadan söyleyeyim Forrest ve okul servisi şoförü arasında geçen konuşmalar favori diyaloglarımdı.
2017
