14 Temmuz 2017 Cuma

, , , , , ,

Miyav! Yarın Yeni Bir Hayata Başlıyorum {bir kitap}





Aslında şapşallık aşkın ta kendisidir!

Julie de herkes gibi hayatı boyunca birçok saçmalık yapmıştır. Yine de hiçbiri yeni taşınan komşusunun komik adını görüp ona kafayı takınca yaptıkları kadar olamaz. Onu görebilmek için adeta bir röntgenci gibi geceler boyu kapı deliğinden yolunu gözler. Rüyalarının erkeği olduğunu düşündüğü bu adamın kim olduğunu bulmak için mektuplarını çalmaya kadar götürür işi. Ne yazık ki ilk karşılaşmaları da eli, komşusunun posta kutusuna sıkıştığında gerçekleşir. 

Ve bu, Julie'nin yapacağı büyük küçük birçok şapşallığın yalnızca başlangıcıdır. Bir de adamın gizlediği bir şeyler olduğunu keşfedince işler iyice çığırından çıkar… Karşınızda, aşkın temelinde güven ve şefkatin yattığına inanan, hassas, sakar ve aklı bir karış havada bir kadın kahraman. İçinden kedilerin ve koca bir mahalle dolusu insanın geçtiği bu romantik komedide bir kadının sevdiği adam için ne kadar çılgınca işlere soyunabileceğini, dostlarınızın sizin için her riski göze alabileceğini ve aşkın sadece kedilere özgü olmadığını keşfedeceksiniz.


Yazar: Gilles Legardinier
Orijinal Adı: Demain J'arrête!
Seri: -
Yayın Evi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 367
Goodreads Puanı: 3,68/5

Miyav! Yarın Yeni Bir Hayata Başlıyorum adı gibi uzun olan bir süredir kitaplığımda okunmayı beklemekteydi. İlk çıktığı zaman hemen almış ancak bir türlü okumaya fırsat bulamamıştım. Bir ara okuma denemesinde bulunmuş ve yazın okurum diyerek tekrar rafa kaldırmıştım. Bu uzun süreçten sonra en sonunda kitabı aldım ve okumayı başardım.

Miyav! Yarın Yeni Bir Hayata Başlıyorum mizahi unsurları bol bol barındıran, bir okuyuşta bitirebileceğiniz ve kesinlikle önerdiğim muazzam bir aşk kitabıydı.

Ana karakterimiz olan Julie, tam anlamıyla bir manyak olup her türlü sakarlığa ve delilik diye nitelendirebileceğimiz hareketlere meyilli, kötü bir ilişkiden yeni çıkmış bir banka çalışanıdır. Bir gün posta kutularının üstünde yeni tanışan komşusunun komik adını görür ve bu adamı deyim yerindeyse tam olarak bir saplantı haline getirir. Adamı görebilmek uğruna kapısının gözetleme deliği önünde nöbet tutmalar mı dersiniz ne olsa yapacak duruma gelir.

Ve bir gün o büyük karşılaşma gerçekleşir. Julie sonunda o çok merak ettiği adamı görür ancak bu karşılaşma hiç de umduğu gibi olmaz çünkü eli erkek karakterimizin posta kutusuna sıkışmış bir haldedir.

Kitap boyunca Julie'nin yaptığı çeşitli aptallıkları okuduğumuz gibi aynı zamanda Julie'nin hayallerinin erkeği ile tanıştıktan sonra yavaş yavaş kendini değiştirmesine tanıklık ediyoruz.Bana kalırsa kitabın en iyi yanlarından biri de bu değişimdi. Tıpkı kitabın adından da anlayacağımız gibi Julie yeni bir hayata başlıyordu. 
Bir insanın kişiliği ve çalıştığı işin uyumsuzluğundan, bulunduğu yerden memnun olmama gibi durumlardan kurtulmak büyük bir cesaret ister bana göre. Çünkü ne olursa olsun işi sevmese bile bu kişinin hayatının bir parçasıdır ve mutlu olabilmek için risk alması gerekir. Sonuçta kendini geçindirebilecek kadar para kazanman ve bir boşluğa düşmemen gerekir. İşte Julie'nin yaptığı da tam olarak buydu. Bana kalırsa Julie her ne kadar komik bir karakter de olsa aslında çok da cesur bir kadındı. 
Kitapta, yeni bir başlangıç yapmak ve özellikle Julie'nin eski hayatındaki son haftalarında hissettiği şeyler o kadar samimi bir şekilde işlenmişti gerçekten böyle bir durumda olsam ben de öyle hissederdim diye düşünüyorum. 

Sevdiğim bir diğer şey ise Julie'nin mahallesiydi. Julie büyüdüğü mahallede yaşıyor dolayısıyla mahalle halkı onun ailesinden farksız. Mahallede yaşayan her bir karakter ayrı ayrı sevilesiydi. Kitaplarda en çok hoşuma giden şeylerden biri geniş karakter kadrolarıdır ve bu kitap tam olarak ona sahipti. Sanki karakter sayısı ne kadar artarsa kitabın inandırıcılığı da o kadar artıyor gibiydi.
Mahallenin fırınına ve fırıncısına ayrı ayrı vuruldum. Fırın ve orada yaşanan olayları okuması çok eğlenceliydi. Bayan Bergerot ise tam anlamıyla mükemmeldi! Ekonomi alanında bu kadar uzman ve açıkça biraz huysuz bir fırıncıyı okumak çok güzeldi.
Bir de Xavier gibi bir adam ve onun zırhlı aracı vardı ki kitabın ne derece uçuk olduğunu gözler önüne seriyordu. Kendimi keşke benim de hayatımda Xavier gibi bir arkadaş olsa demekten alamadım.
Son olarak unutmadan Julie'nin ayda bir akşam yemeği yediği arkadaş grubu, hepsi birbirinden deli birkaç kadın, kitapta en çok özendiğim şeydi. Daha doğrusu Julie'nin bütün arkadaşları ve onların Julie uğruna yaptıkları şeyler özenilecek şeylerdi.
Dostluk için yapılacak fedakarlıklar da en iyi şekilde anlatılmıştı diyebilirim.

Bütün bunların yanında elbette ki komik soyisimli erkek karakterimiz Ric ve onun sırları vardı. Ric, Julie kadar eğlenceli ve onun kadar sevdiğim bir karakter olmadı yine de başlarda ben de onun ne gizlediğini çok merak ediyordum fakat bir süre sonra olayları çözdüm. Gerçi aşağı yukarı Julie ile aynı zamanda çözdük ama yine de ben önce çözdüm!
Kitapta beni rahatsız eden tek şey sonlara doğru olan şeylerdi. Çünkü kitabın benim için tam olarak nirvanaya çıktığı sırada bir anda her şey çok basitleşmeye başladı. Julie'nin planı bence gayet yersizdi ayrıca Ric'in sırrı da çok klişeydi ancak en sonu beni yine kitaba bağladı. Birkaç sayfada kitap batacak ve ben sevmeyeceğim diye o kadar korktum ki kitaba bir süre ara verdim. Fakat sonunda yazar yine gönlümü çelmeyi başardı.

Kitabın çoğu sayfasında delicesine güldüm, cidden tam olarak kahkaha attım. Özellikle Julie'nin kedilerle alakalı söylediği şeyler ya da sürekli işlere kedileri de dahil ettiği durumlar beni çok eğlendirdi.
Bu arada kitabın adı kafanızı karıştırmasın. Kitabın içinde bir kedi yok. Sadece Julie'nin kedi takıntısı var.
Bunun yanı sıra kitapta o kadar yerinde tespitler yapılmıştı ki onlara hayran olmadan da edemedim. Ve neredeyse kitabın tamamının altını çizdim. 
Aslında Miyav! Yarın Yeni Bir Hayata Başlıyorum eğlendirici bir kitap olmasının yanında insanda fazlasıyla şey bırakabilecek de bir kitaptı.

Son olarak gelelim kitapta en çok sevdiğim şeylerden birine, yazar notuna. Hayatımda böyle içten, böyle güzel bir yazar notu daha okumadım. Adam, bu arada bir erkeğin kadın bir karakteri bu kadar güzel anlatması şaşılacak şey, etrafındakilere teşekkür ederken bile o samimiyeti hissettim. Yazarın ülkemizde çıkan diğer kitabını da en kısa sürede alıp okuyacağım çünkü kalemine tam anlamıyla hayran kaldım.

2017
Share: