5 Ağustos 2020 Çarşamba

, , , , , ,

Bülbül {bir kitap}





Bir Kadının Ruhunun Manzarası Savaştaki Bir Dünya Kadar Hızlı Değişebilir.

II. Dünya Savaşı döneminde Fransa’da yaşayan iki kız kardeş, annelerini küçük yaşta yitirmiş ve babaları tarafından terk edilmiştir. Viann henüz çocukken âşık olduğu Antoine’la evlenip acı tatlı bir hayat kurmayı başarırken isyankâr Isabelle gittiği bütün okullardan ya atılmış ya da kaçmıştır. Savaş alevlenmeye başlayınca Viann’in kocası cepheye çağrılır. Yine okuldan atılan Isabelle’inse ablasının yanına gitmekten başka çaresi yoktur. Fakat iki kız kardeşin arası savaş yüzünden açılır. Isabelle direnişe katılmanın bir yolunu bularak sayısız hayat kurtaracak ve imkânsız bir aşka tutulacaktır. Yolunu gözlediği veya sonsuza dek veda ettiği sevdikleri için bahçesindeki kurumuş elma ağacına birer kurdele bağlayan Viann ise çok sevdiği kocasının yokluğunda, yabancı erkeklerin işgal ettiği bir şehirde zulme, açlığa ve korkuya göğüs gerecektir.

Bazı kadınlar doğuştan cesurdur; doğru olan için savaşmak, hayat kurtarmak ve gidişatı değiştirmek uğruna kendi canlarını tehlikeye atarlar. Isabelle bu kadınlardandı… Ama bazı kadınlar da sabır ve fedakârlıklarıyla direnir, sevdiklerini koruyup kollar ve hayatı onlar için yeniden inşa eder. İşte, Viann’in hikâyesi de tam olarak böyleydi…


Yazar: Kristin Hannah
Orijinal Adı: The Nightingale
Seri: -
Yayın Evi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 544 
Goodreads Puanı: 4.58/5

Bülbül, İkinci Dünya Savaşı dönemi Fransa'sında hayatta kalmaya çalışan iki kız kardeşi anlatıyor. Bir yanda cesur, güçlü ve vatanı için savaşan Isabelle bir yanda ise daha pasif bir karakter olan ve tam anlamıyla bir savaş dönemi annesi olan Viann var.

Daha önce Kristin Hannah okumamış biri olarak bol bol ön yargı ile yaklaştım kitaba ve beğenmeyeceğimden adım gibi emindim. Bir kez daha kendi kendimi haksız çıkardım.
Başkalarının yorumlarında gördüğüm kadarıyla herkes Isabelle için yanıp tutuşurken Viann'e o kadar ısınamamış. Bende ise tam tersi oldu. Isabelle gerçekten güçlü bir kadındı ve savaş zamanında bir kadın hakkında okumak istediğim her şeye sahipti. Ancak yer yer benim için gerçekçiliğini kaybetti. Bunun yanında Viann ise yaptığı hatalarla, çocuğuna olan bağlılığıyla o kadar gerçekti ki bazen sinirlenmeme sebep olacak şeyler yapsa da Viann'a gerçekten hayran kaldım.
İki güçlü kadının hikayesini okumak bana gerçekten iyi geldi.

Ayrıca kitabın adının kitaba ne kadar uyduğunu söylemeden de geçmek istemiyorum.
 Bütün bunların yanında bir iki şey daha söylemek istiyorum. Şahsım adına konuşacak olursam kitap okurken tam olarak o kitabın moduna giriyorum. Ve bazen karakterleri o kadar benimsiyorum ki onlara gerçekten bağlanabiliyorum. Eğer bir yazar bende bu duyguları oluşturabiliyorsa o kitabın yeri bende ayrı oluyor. Bülbül benim için öyle bir kitaptı. Okuduğum dönemden mi kaynaklıydı bilmem gerçekten o şeyleri ben de yaşamış gibi hissettim ve bir yerde olan bir olay beni o kadar etkiledi ki kalbimin kırıldığını hissettim. Resmen canım yandı Zaten hayatı boyunca hiçbir kitapta ağlamamış olan biri olarak bu kitabın sonunda ağlarken buldum kendimi. Hatta son sayfada artık gözyaşlarımdan okuyamaz hale gelmiştim. Kitabın bittiğini de kabul etmek istemedim çünkü gerçekten o dünyaya girmiştim. Diyeceğim o ki Bülbül her haliyle gerçekten beni kendine bağladı.



"Oğlum o kadar Amerikalı ki... Bir insanın hayatının, başlangıcı ve sonu olan bir hikayeye indirgenebileceğini düşünüyor. Bir kere yapılan fedakarlığın tamamen unutulmayacağını ya da tamamen yaşanmayacağını bilmiyor."

2017 

Share: